27 Kasım 2007 Salı

Bir erkeğin annesi olmak

Erkek ve kız çocuklarının hem biyolojik hem de ruhsal açıdan birbirlerinden oldukça farklı olması işinizi biraz daha zorlaştırıyor. Bu nedenle erkek çocuklarının neler hissettiğini ve onlara karşı nasıl davranılacağını bilmekte yarar var. Bu bilinmezlik içinde bocalamamak için onları daha iyi tanımalısınız. İşte size erkek çocukları hakkında işinize çok yarayacak ipuçları:
Erkek çocukları, kızlara göre daha fazla enerjiye sahiptir
Erkek çocukları kızlara göre %30 daha fazla kaslı bir yapıya sahiptir. Bu da erkek çocuklarının daha güçlü olduklarını ve daha fazla hareket etmeye ihtiyaç duyduklarını gösterir. Erkek çocuklarının sahip oldukları diğer hormonlar da hareket etme isteklerini artırmaktadır.
Etrafı dağıtan ve herkese sataşan bir çocuk aslında karmaşayı bilinçli olarak yaratmaz. Bu onun doğasında vardır… Bu durumda size büyük görevler düşmektedir. Ona kendini kontrol etmeyi öğretmek, sıkıntı ve sinirlerini başka bir şeye yönelerek gidermeyi göstermelisiniz. Kısacası içindeki enerjiyi daha yararları şeylere harcamasını sağlamalısınız.
Erkek ve kız çocuklarının beyni aynı şekilde gelişmez
Yapılan birçok araştırmada erkek ve kız çocuklarının beyinlerinin doğumdan itibaren aynı şekilde gelişim göstermediği görülmüştür. Beyin, cinsiyete özgü farklıklar göstermektedir.
Kızlarda her iki beyin yarımküresi erkeklere oranla daha fazla iletişim halindedir. Bunun sonucunda da kız çocukları daha çok analiz yapmaya ve soru sormaya eğilimlidirler.
Erkek çocuklarında ise sağ beyin yarımküresi daha belirgin ve keskin kararlar alma özelliğine sahiptir. Psikologlar bunun, erkek çocuklarının matematik ve uzay problemlerinde daha başarılı oluşunu açıkladığı görüşünde.
İki beyin yarımküresinde konuşmayı sağlayan alan, kız çocuklarında %30 oranında daha büyüktür. Bunun sonucunda da erkek çocukları genellikle daha geç konuşmaya başlarlar. Hatta daha az soru sorar ve konuşurlar. Bu nedenle erkek çocukları daha erken konuşmaya başlamak için teşvike gereksinim duyarlar. Bu noktada onunla devamlı konuşmanız, duygularını dile getirebilmesi için onu cesaretlendirmeniz gereklidir. Ona masallar anlatın ve onu dinlemek için zaman ayırın… İsteklerini elde etmek için güç kullanmak yerine dilini kullanması konusunda onu özendirin.
Erkek çocukları dövüşmeyi sever.
Erkek çocukları, doğaları gereği dövüşçü bir yapıya sahiptirler. Bu agresif davranış biçimi erkeklik hormonuyla yakından ilgilidir. Bu yüzden de erkek çocukları bir kavga sırasında hemen dövüşmeye eğilim gösterir ve saldırganlaşırlar. Onlara, bu güdülerini kontrol altında tutmayı öğretmek gerekir.
Kız çocukları ise daha çok dilin gücüne güvenirler ve konuştukları takdirde olaya egemen olacaklarını düşünürler. Ancak erkek çocukları gibi dövüşen kız çocukları da yok değildir.
Erkek çocukları, kızlara göre daha kırılgandır
Erkek çocuklarının kız çocuklarına göre daha kırılgan olduğu, uzmanlarca ispatlanmıştır. Ayrıca yapılan araştırmalar, erkek çocuklarının kızlara göre daha sık hasta olduğunu göstermektedir. Bu fiziksel zayıflıklara ek olarak psikolojik zayıflıklar da söz konusudur çünkü psikoloğa giden erkek çocukların sayısı kızlara oranla daha fazladır. Bu nedenle onların da hassas olduğu kabul edilmeli ve onlara “küçük adam” muamelesi yapılmamalıdır. Küçük birer çocuk oldukları unutulmamalıdır.
Ayrıca ağlayan bir kız çocuğunu nasıl kucağınıza alıp, ona sarılıyor ve öpüyorsanız erkek çocuğuna da aynı şekilde davranmalısınız. Erkek çocuklarına çok şefkat gösterip, yumuşak davranıldığı takdirde onların zayıf kişilikli biri olacakları düşünülür. Hatta bazı ebeveynler, oğullarıyla ufakken oynayıp, çok sevgi gösterirlerse onun korkak bir çocuk olmasından çekinirler. Psikologlar bunun yanlış bir düşünce ve inanış olduğunu, erkek çocukların da kız çocukları kadar sarılmaya, öpüşmeye ve sevgiye ihtiyaç duyduklarını söylüyorlar.
Oğlunuzun maço olmasını engellemek için…
Özellikle ataerkil toplumlarda erkek çocuklarına kızlardan daha farklı davranılır. Onların yeri ayrıdır her zaman. Tabii ki erkek ve kız çocuklarının birbirlerinden farklı oldukları yadsınamaz bir gerçek. Kız çocuklarının güzellikleri övülüp, ön plana getirilirken, erkek çocuklarına daha çok cesaret aşılanır.
Ancak erkek çocuğunu cesarete ve güçlü olmaya teşvik etmek onu bir maço haline getirmek demek değildir. Bunların yanısıra oğlunuzun ev işlerinde yardım edip, kadınlara karşı saygı duymasını öğretmek de sizin görevinizdir. Özellikle bu konuda babaya büyük görevler düşer. Çünkü erkek çocuklar genellikle babalarını örnek alırlar. Baba eğer kadınlara karşı saygısını ve davranışlarını oğluna da aşılayabiliyorsa, sorumluluklarını yerine getiren bir çocuk yetiştiriyorsunuz demektir.
Oğlunuzu tek başınıza büyütürken…
Bir erkek çocuğunu tek başına büyütmek hiç kolay değildir. Ancak başarılmayacak bir şey olduğu da söylenemez. Örneğin; Bill Clinton ve Tom Cruise, babaları hiçbir zaman yanlarında olmadan, anneleriyle büyümüşlerdir. Güç gerektiren bu durum için size birkaç öneri;
Oğlunuzdan “evin hakimi”ni yaratmayın! Oğlunuz bir çocuk ve size güvence sağlamak veya sizi teselli etmek onun görevi değil.
Oğlunuz size ait değildir. Bir erkek çocuğa sahip olmak her anneyi mutlu eder ancak onu kısıtlayıcı davranışlardan kaçının.
Ona, dayı, amca ve enişte gibi örnek alabileceği erkek modelleri gösterin. Ancak onu kimseye benzetmeyin.
Onun dünyasına (arabalar, spor vs.) ilgi gösterin. Bu dünya her ne kadar size çok uzak olsa da oğlunuzla yakınlaşmanızı sağlayacaktır.
Sınırlar koyun. Çocuğunuza bu gerekli! Psikologlar, çocuğunuza koyduğunuz kurallar yüzünden onun size günde birkaç kez kızıp, tepki göstermesini normal karşılamanızı ancak taviz vermemenizi söylüyor çünkü bu kurallar onun gelişimi açısından gerekli.
Erkek çocuk ve babası
Baba, erkek çocuğun hayatında son derece önemli bir role sahiptir. O, erkek çocuk için bir örnektir. Psikologlar, bir erkek çocuğunun babaya duyduğu gereksinmeyi şu şekilde açıklıyorlar;
Erkek çocuk güreşmek gibi fiziksel iletişimlerden çok hoşlanır. Erkek çocuk, babasıyla macera yaşamaya bayılır. Bu sayede babasını güçlü görür ve kendisini onunla daha güvende hisseder.
Erkek çocuk, babasıyla sohbet etmekten, hayata bakışını, yaşadıklarını ve yaptıklarını dinlemekten son derece keyif alır.

Erkek çocuk yetiştirme kılavuzu!..

Biraz sonra yazacaklarımın bir bölümü bir kız çocuğu babası olarak kişisel gözlemlerimden oluşuyor ve bu nedenle İstanbul ile sınırlı. Ancak, Türkiye'nin başka kentlerinde de durumun farklı olduğunu sanmıyorum..
Kızımın gittiği bale okulunda hiç erkek öğrenci yok. Belli ki erkek çocukların aileleri baleyi, sadece kızlara ait bir sanat faaliyeti olarak görüyorlar.
Bunun o yaştaki çocukların güzel sanatlara ilgi duymalarını sağlayacak, bedensel ve ruhsal gelişimlerine yardım edecek bir tür spor olduğu gerçeğini ihmal ediyorlar.
Kızımın boş vakitlerini değerlendirdiği müzik okulunda da erkek öğrenci sayısı bir elin parmakları gibi, kolayca sayılabiliyor.
Okulundaki dans kulübünün faaliyetlerine katılan erkek öğrenci sayısı da aynı şekilde.. Bu öğretim yılı sonunda velilere yapılan dans gösterilerine katılan erkek öğrenci sayısı kız öğrencilerin beşte biri kadar bile değildi..
Arkadaşlarımın erkek çocuklarının boş vakitlerinde yaptıkları tek şey futbol ya da basketbol oynamak, bilgisayar başında saatler geçirmek.. Çünkü bu davranış biçimi aileleri tarafından daha "erkekçe" bulunuyor ve özellikle teşvik ediliyor.
Bu tablo bizim "erkek toplum"umumuz için bir sürpriz değil elbette..

Oğlum 'maço' olsun!
Erkek çocuk sahibi aileler, çocuklarının yaşam mücadelesine hazırlanırken "kız gibi" yetişmelerini istemiyorlar.
Düşünüyorlar ki erkek çocuk yırtıcı, kavgacı ve hırslı yetiştirilmezse yaşamının ilerleyen yıllarında zorluk çeker, ezilir, yaşam mücadelesinde geri kalır..
Oysa dün Londra'da açıklanan bir araştırma, bunun tam tersini söylüyor.
Kraliyet Psikiyatri Koleji'ndeki bir toplantıda sunulan bir araştırma, "ana kuzusu" gibi yetiştirilen erkek çocukların, "delikanlı olsun diye" yetiştirilen erkek çocuklara göre yaşamda daha başarılı olduklarını ortaya koyuyor.
Araştırmayı sunan Dr. Sebastian Kramer, "katı" yetiştirilmeye çalışılan erkek çocukların gerçek yaşamda daha kırılgan olduklarını söylüyor.. Çocukluklarında el üstünde tutulup, ana kuzusu gibi yetiştirilen erkek çocuklar daha başarılı sosyal ve iş ilişkileri kurabilirlerken, "maço" olsun diye yetiştirilen çocuklar kendilerine daha az güvenen, agresif tipler oluyorlarmış.

Unutma! O bir 'canlı'
Araştırma, erkek çocukların kız çocuklarına göre okumayı daha geç öğrendiklerini, otizm gibi sorunlarla daha çok karşılaştıklarını, depresyona daha yakın olduklarını ortaya koyuyor. Dr. Kramer, "Ebeveynler erkek çocuklarının kasları dışında kırılgan bir yapısı olduğunu fark etmeli. Eğer gerçek bir erkek yetiştirmek istiyorsanız, oğlunuza kırılgan bir canlı gibi davranın.. Bu onu güçlü bir erkeğe dönüştürecektir" diyor.
Bizim toplumumuzda çocuk yetiştirmek daha çok kadınlara verilmiş bir görev gibi algılanıyor.
Babalar evdeki "otorite" olarak her şeye uzaktan bakmaya, çocuklar ile anneleri arasındaki sorunları çözecek bir tür hakem gibi davranmaya eğilimliler..
Bu yüzden Dr. Kramer'in söylediklerinden annelerin önemli dersler çıkarması gerek.
Özellikle eşlerini özel hayatlarında ilgisizlik, sorumsuzluk ve agresiflikle suçlayan kadınlar.. Kocalarına benzeyen çocuklar yetiştirmek istemiyorlarsa, Dr. Kramer'e kulak vermeliler..

19 Kasım 2007 Pazartesi

Erkek Çocuğunuz Varsa

Çocuk yetiştirmek başlı başına büyük bir sorumluluk… O büyürken, tıpkı bir heykeltraşın hamuruyla oynaması gibi siz de çocuğunuzun hayatına şekil veren kişi konumunda oluyorsunuz. Hatta karakterinin oluşmasında da en büyük paya anne olarak siz sahipsiniz hiç kuşkusuz.

Üstelik erkek ve kız çocuklarının hem biyolojik hem de ruhsal açıdan birbirlerinden oldukça farklı olması işinizi biraz daha zorlaştırıyor. Bu nedenle erkek çocuklarının neler hissettiğini ve onlara karşı nasıl davranılacağını bilmekte yarar var. Bu bilinmezlik içinde bocalamamak için onları daha iyi tanımalısınız. İşte size erkek çocukları hakkında işinize çok yarayacak ipuçları;



Erkek çocukları, kızlara göre daha fazla enerjiye sahiptir

Erkek çocukları kızlara göre %30 daha fazla kaslı bir yapıya sahiptir. Bu da erkek çocuklarının daha güçlü olduklarını ve daha fazla hareket etmeye ihtiyaç duyduklarını gösterir. Erkek çocuklarının sahip oldukları diğer hormonlar da hareket etme isteklerini arttırmaktadır.

Etrafı dağıtan ve herkese sataşan bir çocuk aslında karmaşayı bilinçli olarak yaratmaz. Bu onun doğasında vardır… Bu durumda size büyük görevler düşmektedir. Ona kendini kontrol etmeyi öğretmek, sıkıntı ve sinirlerini başka bir şeye yönelerek gidermeyi göstermelisiniz. Kısacası içindeki enerjiyi daha yararları şeylere harcamasını sağlamalısınız.

Erkek ve kız çocuklarının beyni aynı şekilde gelişmez

Yapılan birçok araştırmada erkek ve kız çocuklarının beyinlerinin doğumdan itibaren aynı şekilde gelişim göstermediği görülmüştür. Beyin, cinsiyete özgü farklıklar göstermektedir.

*Kızlarda her iki beyin yarımküresi erkeklere oranla daha fazla iletişim halindedir. Bunun sonucunda da kız çocukları daha çok analiz yapmaya ve soru sormaya eğilimlidirler.
*Erkek çocuklarında ise sağ beyin yarımküresi daha belirgin ve keskin kararlar alma özelliğine sahiptir. Psikologlar bunun, erkek çocuklarının matematik ve uzay problemlerinde daha başarılı oluşunu açıkladığı görüşünde.
*İki beyin yarımküresinde konuşmayı sağlayan alan, kız çocuklarında %30 oranında daha büyüktür. Bunun sonucunda da erkek çocukları genellikle daha geç konuşmaya başlarlar. Hatta daha az soru sorar ve konuşurlar. Bu nedenle erkek çocukları daha erken konuşmaya başlamak için teşvike gereksinim duyarlar. Bu noktada onunla devamlı konuşmanız, duygularını dile getirebilmesi için onu cesaretlendirmeniz gereklidir. Ona masallar anlatın ve onu dinlemek için zaman ayırın… İsteklerini elde etmek için güç kullanmak yerine dilini kullanması konusunda onu özendirin.


Erkek çocukları dövüşmeyi sever

Erkek çocukları, doğaları gereği dövüşçü bir yapıya sahiptirler. Bu agresif davranış biçimi erkeklik hormonuyla yakından ilgilidir. Bu yüzden de erkek çocukları bir kavga sırasında hemen dövüşmeye eğilim gösterir ve saldırganlaşırlar. Onlara, bu güdülerini kontrol altında tutmayı öğretmek gerekir.

Kız çocukları ise daha çok dilin gücüne güvenirler ve konuştukları takdirde olaya egemen olacaklarını düşünürler. Ancak erkek çocukları gibi dövüşen kız çocukları da yok değildir.


Erkek çocukları, kızlara göre daha kırılgandır

Erkek çocuklarının kız çocuklarına göre daha kırılgan olduğu, uzmanlarca ispatlanmıştır. Ayrıca yapılan araştırmalar, erkek çocuklarının kızlara göre daha sık hasta olduğunu göstermektedir. Bu fiziksel zayıflıklara ek olarak psikolojik zayıflıklar da söz konusudur çünkü psikoloğa giden erkek çocukların sayısı kızlara oranla daha fazladır. Bu nedenle onların da hassas olduğu kabul edilmeli ve onlara “küçük adam” muamelesi yapılmamalıdır. Küçük birer çocuk oldukları unutulmamalıdır.

Ayrıca ağlayan bir kız çocuğunu nasıl kucağınıza alıp, ona sarılıyor ve öpüyorsanız erkek çocuğuna da aynı şekilde davranmalısınız. Erkek çocuklarına çok şefkat gösterip, yumuşak davranıldığı takdirde onların zayıf kişilikli biri olacakları düşünülür. Hatta bazı ebeveynler, oğullarıyla ufakken oynayıp, çok sevgi gösterirlerse onun korkak bir çocuk olmasından çekinirler. Psikologlar bunun yanlış bir düşünce ve inanış olduğunu, erkek çocukların da kız çocukları kadar sarılmaya, öpüşmeye ve sevgiye ihtiyaç duyduklarını söylüyorlar.

Oğlunuzun maço olmasını engellemek için…

Özellikle ataerkil toplumlarda erkek çocuklarına kızlardan daha farklı davranılır. Onların yeri ayrıdır her zaman. Tabii ki erkek ve kız çocuklarının birbirlerinden farklı oldukları yadsınamaz bir gerçek. Kız çocuklarının güzellikleri övülüp, ön plana getirilirken, erkek çocuklarına daha çok cesaret aşılanır.

Ancak erkek çocuğunu cesarete ve güçlü olmaya teşvik etmek onu bir maço haline getirmek demek değildir. Bunların yanısıra oğlunuzun ev işlerinde yardım edip, kadınlara karşı saygı duymasını öğretmek de sizin görevinizdir. Özellikle bu konuda babaya büyük görevler düşer. Çünkü erkek çocuklar genellikle babalarını örnek alırlar. Baba eğer kadınlara karşı saygısını ve davranışlarını oğluna da aşılayabiliyorsa, sorumluluklarını yerine getiren bir çocuk yetiştiriyorsunuz demektir.



Oğlunuzu tek başınınıza büyütürken…

Bir erkek çocuğunu tek başına büyütmek hiç kolay değildir. Ancak başarılmayacak bir şey olduğu da söylenemez. Örneğin; Bill Clinton ve Tom Cruise, babaları hiçbir zaman yanlarında olmadan, anneleriyle büyümüşlerdir. Güç gerektiren bu durum için size birkaç öneri;

*Oğlunuzdan “evin hakimi”ni yaratmayın! Oğlunuz bir çocuk ve size güvence sağlamak veya sizi teselli etmek onun görevi değil.
*Oğlunuz size ait değildir. Bir erkek çocuğa sahip olmak her anneyi mutlu eder ancak onu kısıtlayıcı davranışlardan kaçının.
*Ona, dayı, amca ve enişte gibi örnek alabileceği erkek modelleri gösterin. Ancak onu kimseye benzetmeyin.
*Onun dünyasına (arabalar, spor vs.) ilgi gösterin. Bu dünya her ne kadar size çok uzak olsa da oğlunuzla yakınlaşmanızı sağlayacaktır.
*Sınırlar koyun. Çocuğunuza bu gerekli! Psikologlar, çocuğunuza koyduğunuz kurallar yüzünden onun size günde birkaç kez kızıp, tepki göstermesini normal karşılamanızı ancak taviz vermemenizi söylüyor çünkü bu kurallar onun gelişimi açısından gerekli.


Erkek çocuğun yetiştirilmesinden babanın rolü…

Baba, erkek çocuğun hayatında son derece önemli bir role sahiptir. O, erkek çocuk için bir örnektir. Psikologlar, bir erkek çocuğunun babaya duyduğu gereksinmeyi şu şekilde açıklıyorlar;

*Erkek çocuk güreşmek gibi fiziksel iletişimlerden çok hoşlanır.
*Erkek çocuk, babasıyla macera yaşamaya bayılır. Bu sayede babasını güçlü görür ve kendisini onunla daha güvende hisseder.
*Erkek çocuk, babasıyla sohbet etmekten, hayata bakışını, yaşadıklarını ve yaptıklarını dinlemekten son derece keyif alır.

Kız ve Erkek Çocukları Arasındaki Farklar

Kız çocuğa bir top atarsanız hemen suratına çarpar.
Erkek çocuğa bir top atarsanız onu yakalamak için ellerini acar, yine de top suratına çarpar.

Kız çocuğunuzu dışarı çıkmak için özene bezene giydirirsiniz, süslenme faslı bittiğinde küçük hanim harika görünmektedir ama gidicesiniz yere 1 saat gecikmişsinizdir...
Erkek çocuğunuzu dışarı çıkmak için özene bezene giydirirsiniz, ama 10 dakika sonra gömleğinin 2 yakası 2 tarafa kaymış, ayakkabıları tozlanmıştır.

Kız çocuk yerde bir çubuk gördüğü zaman alıp neden yapıldığını anlamaya çalışır.
Erkek çocuk yerde bir çubuk gördüğü zaman alıp bundan nasıl bir silah yapacağını düşünür.

Kız çocuklara bir Barbie bebek verin, onu giydirir, süsler, evcilik oynarlar.
Erkek çocuklara bir Barbie bebek verin, hemen kollarını bacaklarını koparırlar.

Kız çocuğun saclarını kestirdiğinizde yeni halini beğenmemişse kendini 2 hafta odasına kilitleyebilir.
Erkek çocuğun saclarını kestirdiğinizde nasıl olduğuyla ilgilenmez bile.

Kız çocuk annesinin makyaj malzemelerini alıp yüzüne gözüne sürer.
Erkek çocuk annesinin makyaj malzemelerini alıp duvarları boyar.

Kız çocuk gaz kaçırırsa kıpkırmızı olur çok utanır.
Erkek çocuk gaz kaçırırsa önce bir güler, ardından ayni sesi 50 kere tekrar eder.

Kız çocuklar tırnaklarını uzatır ama daha güzel olduğu için değil, bir erkek çocuğun orasını burasını çizebilmek için...
Erkek çocuklar tırnaklarını uzatır çünkü kesmeye üşenirler.

Erkek çocuklar 6 yasından itibaren babalarına yanak vermeyi keserler.
Kız çocuklar 6 yaşından itibaren babaları onlara seker vermezse onlar da yanak vermeyi keserler.

Kız çocuklar genelde erkek çocuklardan önce konuşmayı öğrenirler.
Erkek çocuklar genelde konuşmadan önce silah seslerini taklit etmeyi öğrenirler.

Kız çocuklar filmde biri öldüğünde ağlarlar.
Erkek çocuklar Ninja Kaplumbağaları 3. kere seyrederken biri TV'yi kapatırsa ağlarlar.

Kız çocuklar büyüyünce kadın olurlar.
Erkek çocuklar büyüyünce büyük erkek

Erkek çocuklar daha çok TV izliyor

Çocukların televizyon izleme alışkanlıkları ve davranışlarıyla ilgili yapılan araştırma, 6-12 yaş grubundaki 500'ü kız, 500'ü erkek olmak üzere toplam bin ilköğretim öğrencisi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi. Araştırmada elde edilen verilere göre, günümüzde her evde ortalama iki televizyon bulunuyor. Çocukların televizyon izleme sıklıkları, evde bulunan televizyon cihazının sayısıyla artıyor. Çocuklar, günde en az üç saat televizyon izliyor. Televizyonun en çok izlendiği zaman dilimlerini ise 09.00-12.00 ile 18.00-21.00 saatleri oluşturuyor.

Erkek çocuklar, kızlardan daha fazla süreyi televizyon ekranı karşısında geçiriyor. Televizyonda izlenecek kanal ve program tercihini akşam saatlerinde baba, gündüz saatlerinde ise çocuklar belirliyor. Aileler, çocuklarını televizyon izleme konusunda genelde sınırlandırmıyor. Çocuklar tarafından model alınan öğretmenler de televizyon programı izleme önerisinde bulunmuyor.

Araştırma sonuçlarına göre, çocuklar anne-babaları veya öğretmenlerinden çok televizyon kahramanlarını örnek alıyor. Çocukların yüzde 58.4'ü Süpermen, Örümcek Adam ve Selena gibi televizyon kahramanlarının yerinde olmak istiyor. İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı ve Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Metin Işık, kitle iletişim araçları içerisinde sözlü ve yazılı mesajları aynı anda sunabilmesi, hem göze hem kulağa hitap edebilmesi nedeniyle televizyonun özel bir yeri olduğuna dikkati çekti.

Çocukların gerçek ve kurmaca arasındaki farkı yetişkinler kadar ayırt edemediklerini vurgulayan Işık, bu nedenle televizyonun içeriksel ve biçimsel anlamda çocuk üzerinde olumsuz etkilere neden olabildiğini kaydetti. Televizyonun olumsuz etkileri üzerinde çok konuşulduğunu, ancak bu olumsuz etkinin ortaya çıkmasında izleyicinin de rolünün olduğunun genellikle göz ardı edildiğini belirten Işık, şunları söyledi: “Televizyonun olumsuz etkilerinden yalnız televizyonu sorumlu tutmak çok doğru bir yaklaşım değildir. Çocuğu televizyon izlemeye iten etkenler nelerdir? Televizyonda çocuğa eğlenceli gelen nedir? Acaba, çocuk kendisini yormadan eğlenmek, somut dünyadan, kurmacalarla dolu soyut bir dünyaya geçerek rahatlamak mı istemektedir? Çocuklar en çok hangi televizyon kanalını izlemektedir? Bu sorulara yanıt bulabilmek için bu tür bir araştırma yaptık. Araştırma sonucumuz ilginç veriler ortaya koydu. Bu sonuçların televizyon programlarının hazırlanmasında göz önünde bulundurulması gerekir. Öte yandan, ailelerin ve öğretmenlerin çocuklarını, televizyonun zararlı etkilerinden korumak için bu sonuçları dikkate almaları faydalı olacaktır.”

Erkek çocuk daha dayanıksız ve hassas

Amerikan U.S.News & World Report dergisi, erkek çocukların hem biyolojik hem de ruhsal açıdan kızlardan farklı olduklarına ilişkin bir dosya yayınladı. ABD’deki araştırmalar, güçlü olması beklenen erkek çocuğun daha dayanıksız olduğunu, okullarda öğrenme güçlüğü çekenlerin üçte ikisinin oğlan olduğunu ortaya koyuyor.

Zayıf notların yüzde 70"i yine erkek çocuklara ait. Konsantrasyon zorluğu çekenlerin yüzde 80"i oğlan. Uzmanlar, erkeklerin her toplumda güç ve başarıyla özdeşleştirildiğini, ancak güçsüz olabileceklerinin göz ardı edildiğini söylüyor.

Amerikan U.S.News & World Report Dergisi, ‘‘Oğlanlar daha dayanıksız cinsiyet mi? Gerçek hayatta kızlar neden daha başarılı?’’ kapağıyla oğlan çocuklara ilişkin son gerçeklere parmak basıyor. Dergi araştırması, erkek evlatların daha hassas, daha duygusal, ama en önemlisi ‘‘farklı’’ oldukları sonucuna varıyor ve temel hatalarımızın, onları sürekli kızlarla kıyaslamak, ‘‘güçlü ve başarılı’’ imajını pompalamak olduğunu hatırlatıyor.

Daha çok şefkat, anlayış, dertleşme bekleyen, biyolojik yapıları nedeniyle tepkileri de farklı, toplumun biçtiği rol yüzünden tökezleyen erkek evlatlar hakkındaki Amerikan araştırmasına göre, erkek çocuklar gri bir tablo çiziyor. Harvard Üniversitesi"nden klinik psikolog William Pollack, ‘‘Okullarda öğrenme güçlüğü çekenlerin üçte ikisi oğlanlar. Zayıf notların yüzde 70"i yine onların. Alkol, şiddet sorunları var. Liseyi terk edenlerin ve konsantrasyon zorluğu çekenlerin yüzde 80"i oğlanlar’’ tespitini yaparken, meslektaşı Michael Thompson, ‘‘Erkekler güç ve prestijle özdeşleştiriliyor. Başarıya şartlanıyor. Dertleri olabileceği ve güçsüz kalabilecekleri göz ardı ediliyor’’ diyor.

Bilim, kızlarla delikanlıların biyolojik farklılıkları olduğunu resmen doğruluyor. Bu veriler delikanlıların ‘‘daha özel’’, bir başka deyişle şefkat eksikliğinden daha çok etkilenen, daha dayanıksız olduğu gerçeğini aydınlatıyor. Güçsüzlük yüzyıllardır kadına layık görülen bir özellikti. Yeni gerçekler asıl güçsüz olanın, sorunların üstesinden gelemeyen cinsiyetin erkekler olduğuna işaret ediyor. Son 20 yılda eğitimde kızlara eşit haklar için çırpınan uzmanlar, şimdilerde, ‘‘Kızlarla pek fazla ilgilenmiş, oğlanları ihmal etmişiz’’ diyorlar.

Fort Worth kentindeki Aile Merkezi"nde ‘‘Oğul Yetiştirmek’’ seminerlerinden de önemli dersler çıkıyor. Anne-babalar neler mi öğreniyor? Erkek evlatların duygularını ifade edebilmesi için onlara en azından 60 saniye zaman tanımak gerektiğini, tepkileri için biraz sabretmeyi. Erkek çocuğun duygularını, hassasiyetini maskelemeye çalışırken öfke patlamaları normal. Başlarının okşanması o çok susadıkları şefkati, yakınlığı sağlıyor, sakinleştiriyor. Oğlanlarla otururken dertleşmenin çok daha zor olduğu, konsantrasyonlarının çok kısa sürede yitirdikleri de gözlenmiş.

Erkek ceninin düşük ihtimali daha fazla

Erkek evlatların dayanıksızlığının öyküsü doğum öncesine uzanıyor. Londra"dan çocuk psikiyatristi Sebastian Kraemer"in araştırması şu sonuçları ortaya koyuyor:

Döllenmede, kızlardan daha fazla erkekler oluşuyor. Çünkü Y kromozomunu taşıyan spermin daha hızlı yol aldığı söyleniyor. Ancak hayatın başlangıcındaki bu üstünlük pek uzun vadeli değil. Annenin strese girmesi halinde erkek ceninlerin düşük ihtimali daha yüksek.

Dünyaya geldikleri anda da gelişim açısından kızlar avantajlı ve erkek bebeklere kıyasla 6 hafta ileride.

Duyguların dışavurumunda da tepkiler farklı. Oğlanlar duygusal zamanlarda daha fazla strese giriyor, ama bunu çaktırmama gayretinde oluyor.

Çığlık çığlığa bir bebek, kızlara kıyasla oğlanların kalbinin daha fazla çarpmasına ve avuçlarının terlemesini getiriyor. Oğlanların duygularıyla davranışları birebir örtüşmüyor.

Anne açısından oğlu gelecek için yatırım

Türkiye"nin ilk psikolojik danışmanlık merkezi AŞAM"ı kuran, UNICEF danışmanlığı yapan, ABD"de 11 yıl mesleki çalışmalarda bulunan Uzman Psikolog Fatma Torun Reid"e, ‘‘Erkek evlat farklıdır’’ tezinin evrensel olup olmadığını sorduk. İşte yanıtı: ‘‘Kız ve erkek beyinleri fiziksel olarak farklıdır. ABD"deki tespitler, bütün toplumlara dönük uygulanabilir. Biyolojik kökenliyse zaten evrenseldir. Toplumsal beklentiler şekillendiriyorsa değişik bile olsa yine evrensel olacaktır. Türk ve Amerikan toplumlarında tabii ki kültürel farklılıkların yansımaları var. Bizler geleneksel toplumuz. ABD"de içsel fırtınaların dışa vurumu için koşullar daha elverişli. Bizler gibi geleneksel toplumlarda anneler, oğullarını çok büyük yatırım olarak görüyor. Kendi geleceklerinin sigortası olarak düşünüyor. Anneye bağımlı bir erkek, evliliğinde mutsuz oluyor. Sağlıksız ana-oğul ilişkisi, evladın geleceğini sakatlıyor.

Neler önerilir?

Gençlik kendi sınırlarını koymak ihtiyacında, buna saygı duymak gerekli, müdahale etmemek, sürekli akıl vermemek, ama bir şeyler sorduğu zaman azımsamamak, aktif olduklarında ortak hobiler geliştirmek.

Erkek çocuk geç konuşuyor

Pennsylvania Üniversitesi Beyin Davranışı Laboratuvarı Direktörü Ruben Gur anlatıyor: Kadınların beyinleri ortalama yüzde 11 oranında erkeklerden daha küçük, ancak daha komplike gelişimi var. Ancak hacim farklılığı erkeklerin daha zeki olduğu anlamına gelmiyor. Erkek beyinlerinde gri madde daha az ve beyaz madde daha fazla. Gri madde enformasyonun değerlendirilmesine, beyaz madde ise beyinden bedene sinyaller gönderilmesine yarıyor. Beyin yarıküreler arasındaki bağlantılar kadınlarda çok daha fazla. İşte bu biyolojik ayrım nedeniyle kadınlar sözel ifadede, duygularını ortaya dökmede erkeklerden üstün. Bu yüzden oğlanların konuşmayı sökmesi zaman alıyor. Kızların beyin yapısı daha kolay öğrenmelerini getiriyor. Erkek beynindeki beyaz madde üstünlüğü ise mekanikte kızlara fark atmalarını, beyindeki sıvının fazlalığı da çarpmalarda kafataslarının daha dayanıklı olduğunu açıklıyor.

12 Kasım 2007 Pazartesi

Sevimli bebekler

Turşu yiyen bebek:)

Bebek komik

5 Kasım 2007 Pazartesi

Tik Tak Tek 3lü Bebek

Süper Bebek

Annesi öpünce babasını döven bebek